Çocuğunuzun Geçirdiği Öfke Nöbetleri Size Ne Anlatıyor?
Çocuğunuz kendisini çoğu zaman ağlayarak mı ifade ediyor? Bir şey istediği zaman ya da istediği olmadığı zaman öfke nöbeti mi geçiriyor? Eminim örnekleri çoğaltabilirsiniz. Ebeveynlerin en çaresiz kaldığı anlar bu kriz anlarıyla başa çıkamadıkları zamanlardır. Ancak şunu söyleyebiliriz ki çocuklarınızın en çok zorlandığı anlar aynı zamanda size ve sevginize en çok ihtiyaç duydukları anlardır.
Onlar bu gibi anlara kimi zaman size olan duygusal bir ihtiyacını belirtmeye çalışıyorken kimi zaman uyku yemek gibi temel bir gereksinimden dolayı zorlanıyor olabilirler. Bunların yanında hayatlarındaki ani değişimler ve tutarsız anne baba tutumlarının, karşılanmamış ihtiyaçlarının da onları tetikliyor olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu anlarda öncelikle bir ebeveyn olarak her durumu mükemmel yönetemeyeceğiniz gerçeğini kabullenin. Çocuğunuza karşı yoğun bir tepki vermeden önce kendinizi regüle ettiğinizden emin olun. Beş kere derin nefes alın ve yavaşça verin. Bu nefes egzersizi dikkatinizi ana odaklamanıza yardımcı olur. Kendi duygu kontrolünüz ve ifade biçiminiz, çocuğunuzun da kendi duygularını adlandırması ve düzenlemeyi öğrenmesi için bir şanstır.
Çocuğunuza bir tepki vermeden önce kendi karşılanmamış ihtiyaçlarınıza kulak vermek, o sırada bunlar benim yüzümden ya da onun yüzünden oluyor diye düşünmek yerine kendinize de ihtiyaçlarınız dolayısıyla bazen tahammülsüz olabileceğinizi söylemek, kendinizi suçlayan sesinizi fark etmek ve kendinize şefkatli yaklaşabilmek için zemin hazırlayacaktır.
Çocuğumun sorunlu davranışları var ve öfkeli bir çocuk düşünce kalıbı yerine bir duyguyla baş edemediği için böyle davranmaya başladı diye düşünmeye başlayabilirsiniz. Çocuklar zorlanma anlarında bu duygularla başa çıkamadıklarında yeni bir yol öğrenmek için duygularına nasıl yanıt verdiğiniz konusu onların bu durumlardan kazanım sağlamaları ve model almaları için oldukça önemlidir.
Çocuğun benlik algısı yaşamın ilk yıllarında önce bakım verenleri ile kurduğu ilişki ve onlardan duyduğu sözler ile şekillenir. Bu sebeple onlar ile konuşurken söylediğiniz sözler büyük önem taşır. Örneğin çocuğunuzun öfke anlarında ‘’seni dinliyorum, bu durum seni oldukça sinirlendirmiş olmalı.’’ şeklinde bir ifade kullanılabilir. ‘’Sana yardımcı olmak istiyorum istiyorum, ama bu şekilde ağladığında seni duyamıyorum. Sakinleştiğinde ne olduğunu anlatırsan sana yardımcı olabilirim.’’ İfadesini de kullanabilirsiniz. ‘’Biliyor musun bu benimde başıma gelmişti. Ben şöyle çözdüm.’’ diyebilirsiniz. Bu cümleleri kullanmanız sende neler olduğunu merak ediyorum duyguların benim için değerli, böyle hissetmekte haklısın algısını yaratacaktır. Önemli olan duyguyu duyumsamak ve tamamlanmasına alan açmaktır.
Tüm bildiklerinize rağmen çocuğunuza bağırdığınızı ve öfke nöbetini yönetemediğinizi düşünüyorsanız, ‘’sana bağırdığım ve durumu yönetemediğin için üzgünüm, sana bağırmam senin suçun değil, sen iyi bir çocuksun ve seni seviyorum’’ ifadelerini kullanmanız davranışınızın onun suçu olmadığını vurgulayıp çocuğunuzun neler olduğunu anlamasına yardımcı olabilir ve değişme çabanızı hissettirir.
Son olarak çocuklarınızın desteğinize açık olmalarını bekliyorsanız, öncelikle duyulduklarını ve sorgusuz sualsiz yanlarında olduğunuzu hissetmelerini sağlamalısınız. Çocuklar çok güçlü duygular hissettiklerinde tek ihtiyaçları öncelikle anlaşılmaktır. Ebeveyn olarak çocuğunuzu anlamak için çabaladığınızda ve ona şefkat ile yaklaştığınızda onlarda duygusunun anlaşıldığında ve kendisine değer verildiğini hissedecektir.
Uzm. Psk. Ayşe Selin Özmen